5 Eylül 2011 Pazartesi

Asmalımescit


 Belediye, yolda yürünmüyor gerekçesiyle bir uygulama başlattı; önce Galata'daki restoranların dışarıya taşan masalarını kaldırdı, daha sonra taksime geçti, burada da Küçük Beyoğlu, Asmalımescit ve Nevizade'deki bütün masaları kaldırdı. Şimdi de Cihangir'e sıçradı. Artık sokaklarımız bomboş, rahat rahat, püfür püfür, salına salına yürüyün sokaklarda.

     Masaların kaldırılmasının asıl nedeninin "sokakta rahatça yürüyebilmek" için olduğunu düşünmüyorum. Kimse düşünmüyor. Kimse keriz değil, herkes olan bitenin farkında. Konuyu bilmeyenler için; amaç, ramazanda -belki de sadece ramazanda değil, bundan sonra- içki içirmemek.

     Ramazanla başlıyorum. Oruç tutan, kalpten inanan insana saygı duyuyorum. Elimden geldiğince sokakta bir şeyler içmemeye özen göstermeye çalışıyorum. Malum insanlar oruç tutuyor, canları çekmesin diye düşünüyorum. Bu esnada ben de oruç tutan bir insan değilim, pek inançlı olduğum da söylenemez ama başkalarının inançlarına saygı duyuyorum. Peki diğerleri benim inançlarıma neden saygı duymuyor?  Ben ramazanda da normal zamanda da içki tüketiyorum. Bence, eğer bir şeye inanmıyorsan 12 ay boyunca inanmaman gerekiyor, ya da bir şeye inanıyorsan 12 ay boyunca inanmak zorundasın. Her türlü pisliği yapıp ramazan gelince içki içilmesin, masaları kaldıralım diyorsan eğer senin inancından şüphe duyarım.

     Bu yasak ramazandan sonra da devam eder mi bilemiyorum. Fakat, sürekli bu tarz şeyler meydana gelmeye başladı: 24 yaş yasağı, Efes Pilsen basketbol takımının ismi, masaların kaldırılması... Bunun için de bir ayaklanma istiyorum. Şimdi Asmalımescit'te sokaklar bomboşmuş, insanlar artık oraya gitmiyormuş. Bence kesinlikle çok yanlış. Tam tersine daha çok gidilmeli, elimizde içkilerle sokaklara taşmalıyız bir nevi masa kılığına girerek. Mesele sokakta yürüyememekse bu sefer bunu kendi bedenlerimizle yapmalıyız, sokakta iğne atılsa yere düşmemeli. Bakalım bizi de masa gibi yasaklayabilecekler mi! Bu şekilde Asmalı'nın, KB'nin, Galata'nın, Cihangir'in havasını geri almalıyız!

     İkinci bir konu var ki o da Murat Bardakçı'nın yazısı. Belediyenin gerçekten sokakta yürünmüyor gerekçesiyle masaları kaldırdığını düşünüyormuş. Çok merak ediyorum acaba kendisi geceleri asmalımescit'ten, Küçük Beyoğlu sokağından, Nevizade sokağından, Galata'daki restoranların arasından geçerek nereye gidiyor? Bir kere orada gördüğümüz bütün insanlar, ya yer bulup oturmak için ya da içeri girip eğlenmek için oradan geçen insanlardır.

     Aynı Murat Bardakçı, gençlerin alkol tüketmesinin bir tür 'hava yapma' şekli olarak gördüğünü ve böyle yasakların gençler tarafından dine karşı propaganda gibi görmelerinin yanlış olduğunu düşünüyor. Bazı cümleleri aynen aktarıyorum:
  
“İçki, bizde son senelerde bir “sosyal statü edinme vasıtası” oldu. Alkol kullanan genç kendini artık büyümüş, yetişkin ve hattâ ermiş gibi görüyor; bazı hanımlar istedikleri zaman istedikleri yerde içtikleri takdirde kendilerince özgürleşiyorlar ve hattâ lâikleşiyorlar! Dolayısı ile serhoşluğa karşı çıktığınız takdirde hemen “yobaz” olmakla, şeriatçılıkla damgalanıyorsunuz."

     Biz sarhoşluğa karşı çıkanı, ya da içki içmeyeni "yobaz" olarak görmüyoruz. Herkesin dini kendinedir. Dine inanıyorsan, bunu içinde yaşarsın. Din baskıyla oluşmaz, insanın içinden gelen dürtülerle oluşur. Fakat, eğer ben kimsenin inancına karışmıyorsam, ama diğerleri benim inançlarıma karışıyorsa işte ben o insana "yobaz" derim. Devlet büyüklerimizin din üzerinden siyaset yaptıkları aşikar bir şekilde ortada. Sadece bunu göremeyen cahil sayısı çok yüksek. Bütün ülkeyi sattılar, çaldılar çırptılar ama "ramazanda içki içmek günahtıııır", "sarhoş olmak günahtııııır", "şu masaları kaldıralım da içki de içemesinler, bu mekanlar ölmeye yüz tutsuuuun". Onlardan daha dinine saygılı(!), inançlı(!) kimseler yok zaten.

     Şunu da söylemeden edemeyeceğim; din gibi hassas bir konuda bu kadar kesin ve net konuşmayı ben Murat Bardakçı'ya ve O'nun sıfatına yakıştıramadım. Teşvikiye'deki Atiye Sokak'ın son halinin de acilen kaldırılmasını dilemiş kendisi. Ben de sizin gibilerin acilen kaldırılmasını diliyorum, başkaların inançlarına, davranışlarına, yaşam tarzlarına burnunuzu sokmamanızı diliyorum ve bu yerlerin acilen eski haline dönmesini diliyorum. Böyle yerler candır!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder