23 Ağustos 2012 Perşembe

SONSUZ AŞK

Oturuyoruz karşılıklı önümüzde içkilerle. Sen anlatıyorsun bana eften püften birtakım sebepler. Dinleyemiyorum seni sen bana bakarken. Arkanı yaslamışsın oturduğun koltuğa, hafif arkaya eğmişsin sandalyeni. Tam karşındayım dikkatlice izliyorum seni. Dudaklarından sarkan sigarayla bana o müthiş derin bakışlarından birini fırlatıyorsun. Düşünüyorum da Tanrım, şimdiki gibi, hiç bu kadar güzel görünmemiştin; benim adamım gibi.
Hiç bitmesin istiyorum bu sahne. Sonsuza kadar bana bu şekilde bak, bak ki sonsuza kadar unutma snei benden çaldığını. Seni benden kalbin çaldı ve bir daha bulamayacağım bir yere sakladı. Oysaki mantığını dinleseydin... Keşke sevebilseydi kalbin beni. En azından bakabilseydi gözlerimin içine ve görebilseydi içimden geçenleri. İşte o zaman ufak da olsa bir şansım olurdu seni tekrar tekrar sevebilmek için; her gece, her sabah, her gece, her sabah... Seni sevebilmek için.