"Herhangi bir
duyguyu yaşamamış bir insana o duyguyu kelimelerle anlatamazsın. Başka şekilde
de anlatamazsın. İşaretlerle de, çığlıklarla da, haykırışlarla da... Asla
hiçbir şekilde anlatamazsın. Sen sonsuza kadar anlatmaya çalışsan da
anlatamazsın. Seni anlayabilmesi için o duyguyu yaşaması gereklidir."
Bu konuda herkes
hemfikir. Duygular, yaşamayan bir insan tarafından bilinemez, gözlemlenemez,
incelenemez ve ayrıştırılamaz. Herkesin hemfikir olmadığı başka bir konu var ki
bu konu daha da önemli. "Seni anlayabilmesi için o duyguyu yaşaması
gereklidir." Gerekli değildir. İstediği kadar yaşasın o seni asla
anlayamayacak. İstediğin kadar anlat karşındakinin anlayacağı kadar olacaksın.
Artık bir şeyleri anlatmaya çalışmayın. Ya da sizi anlamadıklarında üzülmeyi
bırakın. Daha fazla ilgilenmediklerinde ağlamayı bırakın. Bu sizin hayatınız ve
hayatınıza insanları hiçbir zaman dahil edemezsiniz. Sadece hedefe giden bir
trende belirli bir yere kadar yanınızda yol arkadaşı olarak kalacaklar. Sonra
istedikleri durakta inecekler. Belki de hedefe kadar sizinle kalacaklar ama o
son durağa geldiğinizde yine herkes kendi yoluna gidecek.
İnsanlara kendimi
anlatmaya çalışmayı bıraktığım günden beri daha mutlu bir insanım. Herkesin
kendine göre farklı dertleri var çünkü. Sana göre çok önemsiz bir konu
karşındaki için çok büyük bir konu. Ve sen o konuya önemsiz dediğin için
karşındakini asla anlayamayacaksın. Hoş, senin için de önemli olsa da o konu,
yine anlayamayacaksın. Unutma, aynı zaman diliminde bulunan iki kişi, cinsiyetleri,
yaşları, vücut özellikleri, birbirlerine benzemeleri, iç dünyaları bile aynı
olan iki kişi, bir durumla karşılaştıklarında, her yönden aynı olan bir
durumla, yeri, saati, olayların gelişme hızı, gelişme seviyesi, her koşulun
eşit olduğu bir durumla karşılaştıklarında bile hissettikleri duygu hiçbir
zaman aynı olamayacak. Düşünce yapıları aynı olsa dahi.
Çünkü herkesin
ideaları farklıdır. İdealar düşünce değildir, sadece düşüncemizi yansıtırlar ve
hiçkimsenin ideası hiçbir zaman aynı olmadığı için düşünceler de hiçbir zaman
aynı olamaz. Bunu herkes kabullenmeli. Eğer kabullenirseniz hayat çok daha
güzel olacak, güne mutlu uyanacaksınız, her şey daha anlamlı gelecek.
Düşünsenize, dünyada
sadece sizin hissedebileceğiniz duygular var. Bu eşsiz bir şey. Yani insanların
sizi anlamaması kötü bir şey değil çünkü o kadar eşsiz duygulara sahipsiniz ki
karşınızdaki insanın buna kapasitesi yetmiyor.
Evet sorun kapasite
meselesi. Ama kapasiteye nereden baktığınıza göre değişir. Salak ya da aptal
olmaktan bahsetmiyorum. Down sendromlu insanların kapasitesinden de
bahsetmiyorum. Ki zaten asıl onlar her şeyi görebiliyorlar ve anlayabiliyorlar.
Onlara akılsız gözüyle bakıyorsunuz ama çoğu sizin hissedemediği şeyleri
hissediyor. Ve siz bunu bilmediğiniz için onlara akılsız diyorsunuz. İşte
burada eksiği olan sizlersiniz, bizleriz, hiçbir eksiğimiz olmadığını düşünen
insanlarız. İşte bahsettiğim kapasite bu.
Anlatmayın artık.
Boşverin. Hayat sadece sizinle çok daha güzel. Bırakın insanlarla eğlenin,
onları teselli edin, birlikte gülün, birlikte ağlayın, güzel bir sürü vaktiniz
olsun. Ama artık insanları anlamaya çalışmaktan ve karşınızdaki insanın sizi
anlamadığı için sinirlenmekten vazgeçin.