31 Ekim 2011 Pazartesi

WTA CHAMPIONSHIP

Bu sene bizimle birlikte İstanbul'da şampiyonaya katıldılar. Müthiş bir seyirci desteği ve mükemmel bir organizasyon ile dünyanın en iyi sekiz kadını İstanbul'da kortlarda birbirlerine meydan okudular. Elimden geldiği kadarıyla hep gitmeye özen gösterdim; ben de bir tenisçi olarak sonuna kadar destekçileriydim. Organizasyon ve seyirci kitlesiyle ilgili özlemlediğim bazı noktalar vardı elbette:
-Organizasyon tek kelime ile süperdi; maç aralarında, önce veya sonralarında sahanın dışına çıkıp, birbirinden güzel imkanlara ulaştırdılar bizi. Oriflame standına uğrayıp ankete katılıp hangi tenisçiye benzediğini öğrenebiliyordun. Acıbadem standına katılıp Marsel&İpek ile, iki gururumuz ile, maç yapma fırsatına katılabiliyordun. Wii ile sanal tenis maçı yapabiliyordun. Üstelik organizasyon fiyatları da sudan ucuzdu; ilk üç gün için ilk kategori 10TL, ikinci kategori 20TL, sonraki günler de iki katı fiyatıylaydı.
-Maçlar gerçekten mükemmeldi. Sharapova'nın turnuvadan çekilmesiyle birlikte Bartoli'yi kortta izleyebildik, müthiş keyifli bir maçtı.
-Güvenlik son derece iyi çalıştı ve hiçbir problem çıkmadı; çıktıysa da bize hissettirmediler.
-Bana göre tek sorun VIP kısmı, özel davetlilere ayrılan yerler ve davetiyeyle gelenlerdi. Bence bu gibi organizasyonlarda VIP kısmına pek gerek yok diye düşünüyorum çünkü neredeyse her gün bomboştu bu kısım ve onlar yerine gerçekten bu maçları izlemeyi çok isteyen ama bilet bulamayan biri için dezavantaj oldu.
-Özel davetlilere ayrılan yer için de aynı şeyi söyleyebilirim, final maçı hariç hemen hemen her gün bomboştu.
-Diğer bir sorun davetiyesi olan insanlardı. O kadar çok davetiye basıp dağıtmışlardı ki, bazı maçlarda saha neredeyse bomboştu. Bu hem tenisçilerin moralini bozdu, hem de başka insanların hakkının yenmesine sebep oldu.
-Son olarak yemek, atıştırma, ıvır zıvır fiyatları çok pahalıydı. Dışarıda aynı sandviç 5TL iken orada 8TL'ye satıldı. Aynı şekilde içecekler de normal fiyatların çok üzerindeydi.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen -sadece bana göre olumsuzluk tabi- çok zevk aldığımı söyleyebilirim. Artık her sene burada olacaklar ve her sene tenisçilerimizi yalnız bırakmayacağım. Turnuva bittiğinde normal hayatıma adapte olmakta çok zorlandım. Mükemmel bir haftaydı.

Maçın şampiyonu olan Kvitova, bütün bir turnuva boyunca hiç maç kaybetmeden İstanbul'da bizimle birlikte ilk WTA kupasını kaldırmış oldu ve dünya sıralamasında üçüncülükten ikinciliğe yükseldi. Maç sonunda göz yaşlarını tutamadı, çok duygusal olduğu her halinden belliydi. Onunla birlikte bu tarihi ana şahit olduğumuz için çok mutluyum.

WTA süper bir organizasyon ama yetkililere sesleniyorum; AYNI ORGANİZASYONU ATP İÇİN DE İSTİYORUZ!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder