Sevmek kelimesinin anlamını düşündüğümde kendime verdiğim
cevaplar ne kadar moral bozucu olduğunu anladım. Birini sevmek sadece ona
sevdiğini söylemekle bitmiyor. Bu belki herkesin bildiği bir durum olsa da iş
uygulamaya gelince herkes türlü bahanelerle kaçıyor ve birtakım durumların
arkasına saklanıyor. Sevmeyi birden çok nedene bölüp hepsini bir paragrafta
uzunca ya da kısaca anlatamayız. Sevmenin sadece tek bir maddesi vardır. Oysaki
kızlar neden hep bu maddeyi değiştirmek isterler?
Neden erkeğimizin giydiği kıyafetlere, küpesinin olmasına,
söylenmemesi gereken şeylerin yanlış zamanlarda söylemesine kızarız? Ve bunlardan
sonra neden hemen soğumaya başlarız? Herkesin yanlış dediği şeydir birini
sevmek için yeteri kadar çaba göstermemek; en ufak şeyler yüzünden terk edip
gitmek. Peki erkekler neden onlar için yeteri kadar çaba harcamadığımızı
düşünür de birazcık olsun onları yeteri kadar sevmediğimizi düşünmek istemez? Yeteri
kadar sevseydik belki de seçtikleri kötü kıyafetler bizim için bir ayrılık
sebebi olmaktan çıkardı, veya kulağındaki küpe bizi rahatsız etmezdi, ya da
yaşı küçük diye ilişki yaşamaktan vazgeçmezdik.
Peki neden erkekler biraz olsun işi bu yönünden bakmak
istemezler? Onlar için her şey basit ve netken bizim de aslında basit ve net
varlıklar olduğumuzu kabul etmek istemezler? Bu öyle bir basitliktir ki
ayrıldıktan sonra sadece ufacık bir pişmanlıktan, birkaç gözyaşından sonra
hemen hayata geri döndürür. Ancak asıl kilit nokta artık hayat daha çok
çekilebilir ve daha eğlenceli görünmeye başlar. Sadece tek bir cümle bizim
rahatlamamızı sağlar; ayrılalım. Aslında bunun anlamı şu demektir; seni,
ilişkiye devam edicek çabayı gösterecek kadar sevmiyorum. Bu aslında anlaşılması
zor bir cümle değildir. Neden anlamak istemezler erkekler bu cümleyi?
Belki de çok şey istiyoruz, çok fazla kriter istiyoruz;
dövmesi olsun, sporcu olsun, uzun olsun, yapılı olsun, zayıf olsun, romantik
olsun, düşünceli ve duygusal olsun... ama bazen sadece tek bir şey istiyoruz;
sadece eğlenmeyi bilsin. İşte bu tamamen modumuza bağlı olan bir durum oluyor
ama bunu da herkes bilir ki eğer bir kadın sadece eğlenmek istiyorsa ertesi gün
onu aramaman gerekir.
Ya da en basit şekli; kadınlar eğer bir şeyi gerçekten paylaşmak
isterlerse paylaşırlar. Ya da paylaşmamayı isteyebilirler. Neden erkekler
kendilerini her şeyi öğrenmek zorunda hisseder? “Neredeydin?”, “bugün neler
yaptın?”, “hafta sonun nasıl geçti?”, “dün gece neden beni çağırmadın?”, “bugün
kimlerle buluşacaksın?” gibi sorulara ihtiyacımız yok. Ve emin olun ki bunlar
her kadını sıkan sorulardır. En başta güzel ve düşünceli sorular gibi gelse de
artık ciddiyet olan ilişkilerde belli bir zaman sonra önüne geçilmeyecek kadar
sıkıcı bir hal alır. Haliyle yeni başlamış ilişkilerde de böyle sorular sormaya
başlandığı anda kadın geri adım atar ve gider. Uzun lafın kısası; soru sormayı
bırakın!
Böyle yazıldığında tamamen basit görünebiliyor. Yine de
hiçbir zaman asla anlamayacak milyonlarca erkek doğuyor hergün. İşte kadınlar
hergün bu erkeklerle uğraşmak zorunda kalıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder