12 Şubat 2012 Pazar

AYNA

Bütün o eski alışkanlıklarını unut. Hatta son bir senede -veya iki, üç senede olabilir; "yeni" kelimesi senin hayatında neyi temsil ediyorsa oradan başlayarak- yeni edindiğin bütün alışkanlıkları da unut. Şimdi yatıp uyuyacaksın. Uyumadan önce her şeyi, tüm alışkanlıklarını, davranışlarını tamamen unuttuğundan emin ol. Tamam. Şimdi uyumaya, yani; gözlerini birkaç saat sonra tekrar açmak için hazırlanmaya başlamaya hak kazandın. İşte böyle. Devam et. Çok güzel. Tamamen zihnini boşalttığından emin ol. Ve uyu.
Sabah olduğu için uyandın. Yatağından kalkar kalkmaz, herkesin de yaptığı gibi, otomatik bir dürtüyle banyoya gidip yüzünü yıkadın. Çişini yaptın. Kendine şöyle bir aynada baktığın anda bütün insanların hayatlarını farklı kılan o yol ayrımına geldin ve kendine  ne kadar güzelleşmiş olduğunu söyledin. İşte insanlar tam aynaya baktıktan sonra söylediği veya getirdiği farklı yorumlarla farklılaşmaya başlıyor: Kimisi ne kadar güzel olduğunu her gün aynanın karşısına bakarak yineliyor ve yeniliyor, kimisi ne kadar çirkin olduğunu, kimisi ne kadar mutsuz, kimisi ne kadar zayıf, kimisi ne kadar kinci, kimisi ne kadar iyiliksever, kimisi de ne kadar yalnız olduğunu. Daha sayılamayacak milyonlarca duygu her sabah kalkar kalkmaz aynanın önünde kendini tanımak istercesine duruyor.
Ayna sana seni gösteriyor. Aynaya bakında gerçeğini anlıyorsun. Sabah kalk ve aynanın karşısına geç. Kendinle ilgili aklından geçen ilk yorumu aynaya bakarak devamlı tekrarla. İşte o aklından geçen ilk yorum seni yansıtıyor. Hep seni yansıtacak. Sen bütün alışkanlıklarını, davranışlaarını, kötülüklerini veya iyiliklerini, her şeyini yatağa girmeden önce unutmazsan, uyumadan önce aklından çıkarmazsan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder