3 Aralık 2011 Cumartesi

NEDEN?

Neden hep mutsuz olmak zorunda kalıyorum? Neden hep vazgeçmek zorunda kalıyorum. Neden her şey bu kadar zor ve neden her sevindiğimde üzülmem gereken durumlar ortaya çıkıyor?
Bütün hayallerim bitti, yıkıldı, tükendi. Şu hayatta istediğim tek bir şey vardı ve ona bu kadar yaklaşmışken tekrar başa sardım ve boğuldum. Neden? Tekrar başlayamıyorum; gücüm tükenmedi. Sadece şartlar bana hiç yardımcı olmuyor.
"Hayatta en çok istediği şeyi bazen yapamıyor insan."
İnanmazdım buna, gülerdim. İnsan kafasına koyduğu şeyi yapar derdim. Ben de bu duruma düşene kadar. Artık hiçbir şey yapmak istemiyorum. Hiçbir amacım kalmadı. Evden dışarıya çıkmıyorum. Okula gitmiyorum. Çıktığım zamanlarda ise yemek yemeğe gidiyorum. İşte bu kadar amaçsız ve boşluktayım. Eskiden eğlencelerim vardı. Artık eğlenemiyorum. Etrafımdaki herkes bana çok hareketli ve fazla geliyor. Ayak uyduramıyorum. Yapmak istediğim tek şey kafamı yorganımın altına sokmak, sabahtan akşama; akşamdan sabaha orada kalmak, sessizce değil çığlık ata ata ağlamak. Hiçbir amacım yok artık benim. Artık bir hiçim. Böyle hissediyorum.
Ne konser, ne tiyatro, ne sinema, ne okul, ne ümit etmek... Artık bütün kelimelerin içi boş. Hepsi anlamsız ve gereksiz. Kafamın içinde tek bir kelime var: Neden?
Bu kadar kötü bir insan mıyım ben? Her mutlu olmaya başladığımda, her yolumu tekrar bulmaya başladığımda cezalandırılıyorum. Oysaki kime ne zararım var ki benim? Sessiz, sakin, işinde bir insanım ben. Kimseyi rahatsız bile etmem. Hatta şu hayatta başıma ne geldiyse iyiliğimden gelmiştir bile diyebilirim. Şimdi neden bana inanmayanları haklı çıkartmak zorunda kalacağım?
Tek istediğim bu yolda ilerlemekti, mutlu olmaktı. Artık hepsi hayal oldu. Artık şartlar uygun değil. Ölene kadar yapmak istediğim tek şey var; kafamı yorganımın içine sokup hayalini kurmak. Nerede, hangi şartlarda olmak istediğimin hayalini kurmak. Kafamda şampiyon olmak. Kafamda dünya starı olmak. Kafamda dünyanın birincisi olmak.
İnsanlardan nefret ediyorum. Hepsinden ayrı ayrı nefret ediyorum. İnsan kadar bencil, kendi hesabına düşkün, başkalarını düşünmeyen, umursamayan, kendini dünyanın merkezine koyan, yalancı, yanıltıcı bir varlık var mı bu dünyada? İnsanların kötü durumda olmasını, bu kötü durumdan çıkamamasını sağlayan sadece şartlar mı gerçekten? Hayır, yine insanlar. O şartları ortaya çıkartan bok insanlar. İsteklere erişimi güçlendiren hatta imkansızlaştıran gene o bok insanlar. Kapitalizmin kucağındaki o bok insanlar.
Hepinizden nefret ediyorum. Umarım en kısa zamanda ölürüm. Böylece size bir ömür boyu katlanmak zorunda kalmam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder