8 Aralık 2011 Perşembe

MEKTUP

Kadın duygusaldır; kalbini hemen açar, kalbini hemen kırarlar. Hemen mutlu olur, hemen mutluluğunu söküp alırlar. Bir duruma sinirlenmişse, söyleyemez bazen; ya da söylemek istediği şeyleri söylemeye cesareti yoktur. Şimdi karar verdim, her şeyi anlatacağım der; yine boğazı düğümlenir, susar. En iyisi mektup yazayım der; sayfalarca yazar, yazar, yazar...içini döker; postalayamaz. Neden? İçini yazarak döker, rahatlar ve göndermemeye karar verir. Neden ilişkilerde önce erkek davranır? İşte bu yüzden. Kadın konuşmaz, bekler. Sadece sinyaller gönderir ve bekler. Eline kağıdını ve kalemini alır, yazar ve bekler. Bazı durumlar için cesareti yoktur; o yüzden yazar. Bir mesaja cevap verirken bile kaç yere yazıp siler? Doğru cümleyi bulana kadar. Uzaktaki sevgilisine mektup yazar, gönderir. Cevap hemen gelmezse sinirlenir. Başka bir mektup yazmaya başlar, sonra başka bir tane daha, sonra yine bir tane daha ve bir tane daha. Hiçbirini göndermez çünkü o bu mektupları yazana kadar cevap çoktan gelmiştir bile. Mektubu eline aldığı anda, daha okumadan, hemen yumuşar ve sayfalarca yazdığı o sinirli mektupları tek saniyede unutur. Kadın duygusaldır, mantığını pek kullanmayı istemez. Erkeklerin de duygularıyla hareket etmesini ister. Oysaki erkeklerin birinci planı mantıklarıdır. İşte bu yüzden ortaya kadın ve erkek arasındaki anlaşmazlıklar çıkar. Kadın, göndermeyeceği bir sürü mektup yazar; erkeklerden daha fazla mektup yazar. Erkekler bunu bilmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder