4 Kasım 2011 Cuma

ÜLKEM

Ülkemi seviyorum özellikle ülkemin politikasını seviyorum; onun sıfır düşman dediği zaman gözümün içine baka baka yalan söylemesini seviyorum. Sistemini de çok seviyorum; ne zaman devlet dairesinde işim olsa kimsenin yerinde olmamasını, kimsenin kimseden haberi olmamasını seviyorum. En ufak örneği; otobüslerin sürekli zamanından daha geç ya da erken gelmesini ama asla gelmesi gereken zamanda gelmemesini seviyorum. Futboldan başka bir şeye kafası çalışmayan Sergen'in yetenek sizsiniz gibi kıro dolu bir programda jüri üyesi olabildiği bir ülkede yaşamayı seviyorum. Hülya Avşar'a sanatçı denildiği, Fazıl Say'ın yuhalandığı bir ülkede yaşamaktan gurur duyuyorum. Derya Büyükuncu adlı milli yüzücümüzün arkasında duramadığı devlete ve bu yüce adamın kendi imkanlarıyla yukarılara çıktığı bir ülkeye güvenim sonsuz. Dünya barışı için bütün dünyayı gezen ve sonunda Türkiye'ye gelen kadına tecavüz eden ve en sonunda onu öldüren bir halkla beraber yaşadığım için gurur duyuyorum. Onüç yaşındakı çocuğa bilmemkaç kişi tecavüz ettikten sonra "kendi rızasıyla beraber olmuştur" kararı çıkaran mahkemenin adaletine sonsuz saygı duyuyorum. Hergün dini, milli çıkarlara alet eden bütün insanlarla yaşamanın ne kadar mutluluk verici olduğunu düşünerek uyanıyorum.Çok kitap okuduğunu söyleyen insanların edebi kaygı olmadan rasgele yazılmış bestseller'lardan bahsettikleri bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin ne kadar yukarıda olduğunu düşünüyorum.
İşte Atatürk, senin halkın budur. Sen hiçbir zaman milletinden vazgeçmedin belki ama umarım bütün bu manzaraları yukarılardan bir yerden görmüyorsundur çünkü bunu gördüğün anda ne kadar utanmış olabileceğini hergün tahmin etmekle meşgulüm ben. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder